İçeriğe geç

Güneşlik hangi kornişe takılır ?

Güneşlik Hangi Kornişe Takılır? Varlığın, Bilginin ve Değerin Penceresinden Bir Sorgulama

Bir Filozofun Penceresinden Başlamak

Felsefe, gündelik olanın içindeki derinliği arama sanatıdır. “Güneşlik hangi kornişe takılır?” sorusu ilk bakışta sıradan bir ev meselesi gibi görünür; ancak düşüncenin ışığı altında incelendiğinde, varlığın, bilginin ve değerin kesiştiği bir metafor hâline gelir.

Bir filozof için güneşlik, yalnızca ışığı süzen bir kumaş değildir; varlıkla görünürlük arasındaki gerilimin simgesidir. Korniş ise o varlığın düzenini belirleyen, görünmeyen ama yön veren ilke gibidir.

Soru artık teknik değil, ontolojik bir sorudur: Işık ile gölge arasına konulan bu kumaş, hangi zeminde var olmalıdır?

Ontolojik Perspektif: Güneşliğin Varlığı

Ontoloji, yani varlık felsefesi, bize her şeyin “nerede” ve “nasıl” var olduğunu sorar.

Bir güneşliğin varlığı, bir duvarın ya da pencerenin varlığına bağlıdır. Tıpkı insanın varlığının, dünyayla kurduğu ilişkiye bağlı olması gibi. Güneşlik hangi kornişe takılır? sorusu, “İnsan hangi zeminde var olur?” sorusuna benzer.

Korniş, güneşliğin dayanağıdır; görünmez ama gereklidir. Tıpkı inanç, kültür ya da bilinç gibi… Heidegger’in dediği gibi, insan “varlık içinde var olan”dır. O hâlde güneşliğin de varlığı, takıldığı kornişin varlığıyla tamamlanır.

Bir anlamda güneşlik, ontolojik bağımlılığın bir sembolüdür: hiçbir nesne, kendi kendine asılı kalamaz; her varlık bir başka varlığa tutunur.

Epistemolojik Perspektif: Bilginin Gölgesinde Işık

Bilgi, tıpkı güneş ışığı gibidir: hem aydınlatır hem kör eder.

Epistemoloji —bilginin doğası— açısından bakarsak, “Güneşlik hangi kornişe takılır?” sorusu, “Bilgiyi hangi temele dayandırmalıyız?” sorusunun ev içindeki yankısıdır.

Korniş, burada bilginin taşıyıcısı olur. Güneşlik, yani bilgi, doğru kornişe —sağlam bir düşünsel temele— takılmadıkça düşer, yırtılır, işlevini kaybeder.

Platon’un mağara alegorisinde olduğu gibi, ışığın fazlası insanı gerçeğe değil, yanılsamaya götürür.

Güneşlik bu yüzden vardır: bilginin ölçüsünü, ışığın dozunu belirler.

Ne tamamen kapalı (cehalet), ne tamamen açık (kaos); ideal olan, dengedir.

Bu açıdan güneşliğin takıldığı korniş, epistemolojik bir ölçü sistemidir —bilginin var olma zemini.

Etik Perspektif: Gölgeyle Işığın Dengesi

Etik, insanın davranışlarını “doğru” zemin üzerine yerleştirme çabasıdır.

Bir evde güneşlik, hem içeriye hem dışarıya sınır çizer. Mahremiyet ile şeffaflık arasındaki çizgi, tam da perdenin ucunda başlar.

Etik olarak sorduğumuzda, güneşlik hangi kornişe takılır sorusu şu anlama gelir: “İnsanın davranışlarını hangi ilkeye asmalıyız?”

Korniş burada ahlaki temel’dir. Eğer temel eğriyse, perde de eğri durur; davranışın görünüşü ile niyeti arasında bir uyumsuzluk oluşur.

Bir evde perdeyi doğru yere asmak ne kadar estetik bir mesele ise, insanın davranışını doğru temele dayandırması da o kadar etik bir meseledir.

Felsefenin ışığında, güneşlik artık yalnızca bir kumaş değil, insanın eylemlerine anlam kazandıran sembolik bir nesnedir.

Ontolojiden Etiğe: Görünmez Olanın Görünür Kıldığı

Güneşliğin hangi kornişe takıldığı, aslında görünmez olanın görünür üzerindeki etkisidir.

Korniş, gözle görülmez ama perdeyi taşır.

Tıpkı ahlakın davranışı, düşüncenin bilgiyi, varlığın anlamı taşıdığı gibi.

Bir evde perdeyi taşımak ne kadar sıradan görünse de, bu eylem insanın varoluş biçimini yansıtır.

Epistemolojik açıdan doğru kornişi seçmek, bilginin sağlamlığını; etik açıdan doğru yükseklikte takmak, ölçülülüğü; ontolojik açıdan yerinde konumlandırmak ise, varoluşun bütünlüğünü temsil eder.

Her biri, güneşliğin bir “nesne” olmaktan çıkıp, bir “anlam” hâline gelmesini sağlar.

Sonuç: Perdeyi Asmak, Anlamı Asmak Gibidir

Güneşlik hangi kornişe takılır?

Teknik bir cevap ararsak: dışta, tülün önünde, ışığı süzebileceği bir noktaya.

Ama felsefi olarak sorarsak: doğru korniş, insanın dünyayla kurduğu doğru dengededir.

Ne fazla ışık, ne tam karanlık. Ne tam görünürlük, ne tam gizlenme.

Aristo’nun “altın orta” ilkesi burada bile geçerlidir: ölçü, denge, ahenk.

Güneşlik, insanın kendi varoluşuna çektiği bir çizgidir. Onu nereye astığın, kim olduğunu belirler.

Okura Düşen Soru

Sen kendi hayatında “güneşliğini” hangi kornişe asıyorsun?

Bilgini hangi temele, davranışını hangi ahlaka, varlığını hangi anlam zeminine yerleştiriyorsun?

Belki de bu soruların cevabı, evin penceresinde değil, düşüncenin ışığında saklıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money